Özel Ordu Sevgi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Adnan Köşüş, Dünya Kalp Günü nedeniyle yaptığı açıklamada kalp ve damar hastalıklarının günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin başta gelen ölüm ve iş görmezlik nedenlerinden olduğunu söyledi.  Birçok Avrupa ülkesinde ise orta ve ileri yaş grubunda en önemli ölüm nedeni olduğunu, Avrupa’da Kalp – Damar Hastalıkları nedeniyle ölümlerin % 30’unun 65 yaş altındaki kişilerden oluştuğunu, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile sıklığının yarıya indirilebileceğini, bu anlamda da koruyucu hekimliğin kalp ve damar hastalıklarından dolayı oluşan ölümlerin azaltılmasında önemli role sahip olduğunu ifade etti.

Risk Faktörleri

Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili risk faktörlerinin yaş, cinsiyet, genetik ve değiştirilemez etkenler olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, sigara, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, aşırı alkol kullanımı, oturgan yaşam, şişmanlık, kandaki yağ oranı, kan basıncı ve kan şekeri yüksekliğinin düzeltilebilir risk faktörleri arasına girdiğini, obetize, hipertansiyon ve sigara içiminin kalp ve damar hastalıkları ile ilgili savaşta ana hedef olduğunu ifade etti.

Uzm. Dr. Adnan Köşüş: “Son Yıllarda Yirmili veya Otuzlu Yaşlardaki Kişilerde Kalp – Damar Tıkanıklığına Daha Sık Rastlanmaktadır”

Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesinin getirdiği değişimler nedeniyle toplumun gün geçtikçe farklılaşan bir yaşam tarzını sürdüğünü söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, modern yaşamın getirdiği olanaklar nedeniyle insanların daha az hareket eder hale geldiğini belirtti.  Değişen yaşam tarzıyla birlikte insanların beslenme alışkanlıklarının da kötü yönde etkilendiğini söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, beslenmenin daha çok hayvansal kaynaklı gıdalara dayanması, sebze ve meyvenin yeterince tüketilmemesi, aşırı yağlı, soslu, yüksek enerjili gıdalar tüketilmesi, fiziksel aktivite eksikliği ile birleştiğinde kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin arttığını belirtti.  Uzm. Dr. Adnan Köşüş şöyle devam etti: “Son yıllarda yirmili otuzlu yaşlarda da kalp damar tıkanıklıklarına günlük pratiğimizde daha sık rastlamaktayız. Bunun en önemli nedeni sigara alışkanlığıdır. Buna ek olarak fiziksel aktivitedeki azalma, kilo artışı, beslenmeye yeterince dikkat edilmemesi ve stres de katkıda bulunan faktörler olabilir. Toplumun giderek yerleşen batı tipi diyet ve fastfood alışkanlığı ile mücadele etmek bu hedeflere ulaşmak için gereklidir.”

 “Okullarda Öğrencilere Günde En Az 1 Saat Beden Eğitimi Yapma Olanağı Sağlanmalıdır”

Öncelik verilmesi gereken bir diğer konunun şeker hastalığı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, şeker hastalığı sıklığındaki korkutucu artıştan sorumlu olan şişmanlığı önlemek için hareket etmeye özen gösterilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, bu mücadelenin toplum düzeyinde verilmesi gerektiğini belirtti.  Haftanın beş günü günde en az 30 dakika süre ile yapılacak yürüyüş, koşu, jogging, step, yüzme gibi yarışmalı olmayan aerobik spor ve aktiviteler, kalp kasının oksijenlenmesini artırmasının yanı sıra kişinin ideal kilosuna ulaşmasına, kolesterol düzeyinin düşmesine, kan basıncının kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Bu durum ayrıca kişinin stres düzeyini de azaltır.”

 “Şişmanlık İle Mücadelede Medyaya Önemli Görevler Düşmektedir”

Şişmanlık ile mücadelede medyaya önemli görevlerin düştüğünü de söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, çikolata, gofret, bisküvi gibi atıştırma ürünlerinin televizyondaki reklamlarına sınır getirilmesi gerektiğini belirtti.  Ayni zamanda bu ürünlerin okullardaki satışına da kısmi kısıtlama getirilmesi gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Adnan Köşüş şöyle devam etti: “Abdominal obezitenin yani yağın göbek çevresinde toplanması, genel obeziteden daha zararlı olduğu kavramı halka ve hekimlere benimsetilmelidir.  Bel çevresinin ölçülmesi, hekimlerimizin kan basıncı gibi yaptığı rutin ölçümlerden biri olmalıdır.”

 “Sigaranın Bırakılması ile Kalp Damar Hastalıkları Riskinin Azaldığı Kanıtlanmıştır”

Düzenli olarak sigara içenlerin % 50’sinin sigara içimi ile ilişkili nedenlerden kaybedildiğini söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, bu ölümlerin yaklaşık yarısının orta yaş grubunda görüldüğünü belirtti.  İçilen sigara miktarı ile kalp ve damar hastalıkları kanser ve solunum sistemi hastalıkları ile doğrudan ilişki olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş, verilere göre sigara kullananların yaklaşık 20 yıl daha az yaşadığını belirtti.  Ayni şekilde pasif içicilikte de benzer risklerin beraberinde geldiğini söyleyen Uzm. Dr. Adnan Köşüş şöyle devam etti: “Pasif içicilik de benzer riskleri getirmektedir.  Sigara kullanımının önlenebilmesinde ilk basamak eğitimdir.  Hedefler okullar, işyerleri ve sağlık kuruluşları olmalı, her aşamada yoğun çabalar harcanmalıdır.  Sigaranın bırakılması ile kalp damar hastalıkları riskinin azaldığı kanıtlanmıştır.  Sigaranın bırakılması sonrası kalp damar hastalıkları riski 10 yıl içinde azalarak hiç içmeyenler seviyesine inmektedir.  Kalp krizi geçirenlerde sigaranın bırakılması ile krizin tekrarlama riski yarı yarıya azalmaktadır.”

Kalp Damar Hastalıkları Olan veya Yüksek Risk Grubuna Dahil Edilen Bireylerde Tedavinin Ana Hedefleri Şu Şekilde Özetlenebilir;

  • Sigara dumanından uzak durunuz
  • Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılmalı
  • Her gün düzenli spor yapılmalı
  • Kilo almamaya dikkat edilmeli, ideal kilo korunmalı
  • Kan basıncının yükselmemesine özen gösterilmeli
  • Fazla tuzdan uzak durulmalı
  • Kötü huylu kolesterol yüksekliğine dikkat edilmeli
  • Kan şekeri kontrolü sağlanmalı
  • Günde ortalama 7 saat uyumaya dikkat edilmeli
  • Stresli yaşamdan uzak durulup, iyimser olmaya gayret edilmeli
  • Fazla alkol tüketiminden kaçınılmalı
  • Mümkün olduğunca kirli havanın olduğu yerlerden uzak durulmalı
Editör: TE Bilişim