Ak Partiden İhraç Oldum, Devlete Millete Hayırlı Olsun!

Tv52 Yönetim Kurulu Başkanı, 27. Dönem Ak Parti Ordu Milletvekili aday adayı İsa Akçay sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile partisinden ihraç edildiğini duyurdu. Akçay, haksızlığa uğradığını hatırlatırken sitem dolu cümleleriyle özellikle Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ve Ak Parti il yönetimini hedef aldı.

Ordu'da Adalet ve Kalkınma Partisi il teşkilatında, Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakışmayan bir anlayışla temsil edildiğini vurgulayan Akçay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Sevgili Kardeşlerim biliyorsunuz ki; bir aday adaylığı süreci yaşadım. Hem öncesinde,hem de sonrasında bir sürü komedi sayılabilecek olaylar oldu. Yaklaşık bir haftadır sürecin hassas olması dolayısıyla bunları kaleme alıp almamak arasında kararsız kaldım. Sonra düşündüm ki; bu olaylar anlatılmadığı için belki de Ordu siyaseti bu halde.... Belki de o yüzden Ordu siyasetini bu basiretsiz ve davayla ya da devlet-milletle işi olmayan; kendi menfaat ve makamlarına çalışan insanlar ve onların figüranları yönetiyor. Belki de ben ve benim gibi onlarca insan o yüzden bu basiretsiz ve beceriksiz yöneticilerin kurbanı oluyoruz...

O yüzden olup biten herşeyi belgeleri ile paylaşıyorum ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum...

Biliyorsunuz ki; Paşa’yla yaşadığımız süreçte kral çıplak dediğimiz için ve de kongre döneminde Uğur Başkan bu işi yapamaz, teşkilatları paramparça ediyor dediğimiz için “kesin ihraç” istemiyle disipline sevk edilmiştim. Tarih 9 Mart 2018...

Savunmamı isteyen disiplin kuruluna ben savunmamı yazıp verdim, bu savunmada aşağıdaki belgeler arasında mevcut. Sonra aradan iki ay geçti; ses seda yok ve bende 27. Dönem Milletvekilliği için aday adayı oldum. Başvurumu da bu arkadaşların bize karşı niyetini bildiğim için genel merkezden yaptım. Bu süreç başladıktan sonra aday adayları ile iletişim kurmak için kurulan whatsapp gurubuna dahil edilmeyen tek aday doğal olarak bendim. Dedik ki; arkadaşlarımızın kapasitesiyle yaptıkları işler doğru orantılı; dolayısıyla muhatap almaya gerek yok. Ne sitem ettik ne de şikayet ettik; arkadaşlara gelen mesajları takip edip ben de istenen ne varsa yerine getirdim. Mülakat için girdiğimiz komisyonun başında bulunan Başkan Hanımefendinin mülakattaki son sorusu da aslında beni beklediğini anlatır nitelikteydi: "İl başkanı başarılı mı? Nasıl birisi??? "
Bu soruyu bana sordun mu; alacağın cevaba da hazırlıklı olman gerekir. Hanımefendi de hazırlıklıydı ve hemen kısadan cevabı kesti çünkü duydukları,duymayı beklediği şeyler değildi. Her şey bir şekilde yolunda gitti ve son düzlüğe geldiğimizde 17 Mayısta dosyaların Sn. Cumhurbaşkanımıza gönderileceği günün öncesi yani 16 Mayısta ilk savunmam amacına uygun olamadığı gerekçesi ile aşağıda paylaşacağım ihraç tebliği hazırlanıyor ve hem dosyama hem de tarafıma 17 Mayıs Perşembe günü ulaştırılıyor. Neticesinde de aday adaylığım,adaylığa dönmeden son buluyor. Peki bunca uğraşı yapan bu insanların yapmaya çalıştıkları liste ortada mı? Evet,ortada...
Hile hurda ve ayak oyunları ile geçen bu süreç neticesinde; eminim ki; Sn. Cumhurbaşkanımıza giden bilgilerin %25'i ancak doğru... Çıkan liste ortada mı? Evet, ortada...
Toplumda hiç karışılığı kalmamış hatta insanların nefret ettiği bu arkadaş ve onun siyaseti kirleten havarilerinin oy oranına bakıldığında; hepsinin toplamının en az 10 katı bu toplumda karşılığımız olduğu da ortada mı? Evet, Elhamdulillah o da net ortada...

O zaman ben kamuoyuna soruyorum...

İlçe başkanlığını bile eline-yüzüne bulaştırmış ve bir hiç iken il başkanı yapılmış Uğur Çelenk ve onu bu günlere taşıyan Enver abisinin oluşturduğu güya disiplin! Kurulu denen hepsi üç kağıtta ve siyasetten nemalanmakta birbirinden mahir olan bu şamşeytanları mı koca Ak Partide adaleti sağlayacak? Koca Ordu'da düzgün,dürüst ve adil diye bulduğumuz dört ahlaklı! imanlı ve mert! adamcıklar bunlar mı? Biz bu beslemelerin verdiği kararla mı huzuru ve adaleti sağlayacağız?

Herkes biliyor ki; Bu Ordu'da siyaseti kirleten tek bir kişi var. Bu kirliliği öyle büyük safhaya taşıdı ki genel merkezdeki çetenin uzantıları vasıtasıyla yaptığı kadrolar, teşkilatlar herkes herşeyi gördüğü halde korkudan sesini çıkartamaz oldu. Bu çeteyle kadroları dizayn etti ve güdebileceği siyasi figüranlar sahaya sürdü. Peki ne oldu? Bugün geldiğimiz noktada tıpkı daha öncekiler gibi bir tanesi daha dönmemek üzere siyaset defterini kapattı. Diğerleri de böyle olmak zorunda. Çünkü; bu arkadaşların vasıfları olsa bile; ruhlarını ve beyinlerini şeytana kiraya vererek bu makamlara geldikleri için bırakın Vekil ya da il başkanı olmayı; Bakan bile olsalar hiçbir şey olmaz. Çünkü herkes biliyor ki; liyakatla ve toplumda karşılıkları olduğu için gelmediler bulundukları makamlara, sadece iyi emir eri olup güdümü kabul ettikleri için geldiler. Dolayısıyla bu sahnede kalıcı olmaları mümkün değil. Çünkü millette yoksan siyasette devamlılığının olması mümkün değil. Paşa istisna...O uzun soluklu oldu. Peki nasıl? Çünkü o kullandığı figüranların üstüne basarak yükseldi hep ve her uçuruma düştüğünde kurtaracak bir abisi oldu ama çekirge misali yolun sonu yakın artık. İnanıyoruz ve biliyoruz ki; yapılan bu haksızlıkların, bu hadsizliklerin bir gün hesabı sorulacak ve mutlaka son bulacak, bu hain düzen ve zalimler yerle bir olacaktır.Çünkü yine biliyoruz ki;mazlumun en büyük dostu şüphesiz Allah’tır. Biz şahsımız için alınan; adaletten yoksun asıl amacı hesaplaşma olan bu karara elbette itirazımızı yaptık. Sürecin elbette ki takipçisi olacağız. Umuyorum ki; genel merkez doğruyu görecek ve yanlış olan bu karardan dönecektir. Bu davanın içinden hile ve ayak oyunları ile şimdilik dışarda bırakılmış gibi olsak da, bizim millete hizmetimizin illa bir camia içinde olma gerekliliğinin olmadığını belirtmek isterim. Biz devletçiliği,milliyetçiliği çocukluğundan beri ninni dinler gibi öğrenmiş adamlarız...
Ahdim olsun ki; hangi coğrafyada, hangi camiada olursak olalım bu dava; bu can bu bedende oldukça devam edecektir...
Ahdim olsun ki; bu milletin, bu devletin malını ve haklarını kim gasp ediyorsa kendine yontuyorsa burnundan getirmek benim boynuma borç olsun....
Ahdim olsun ki; kim kardeşliğimize,huzurumuza kasdedip çıkarları için insanları birbirine düşürüyor ve bundan nemalanarak gemisini yüzdürüyorsa o gemiyi batırmazsam bana yazıklar olsun...
Ahdim olsun ki; dava-devlet-millet tanımayan bu hain düzen değişecek, devletin makamlarını kullanıp rant devşiren her kim varsa yerini Allah için,devlet için,millet için çalışan insanlara bırakacak...

Saygı ve sevgilerimle...”       *YENİDÖNEM

Editör: TE Bilişim