TERAVİH NAMAZI

Abone Ol

Değerli dostlar! Ramazan ayına mahsus ibadetlerden bir tanesi de teravih namazıdır. Teravih namazının dini hükmü "Sünneti müekkede" yani Resülüllah (s.a.v.) Efendimizin hiçbir zaman terk etmediği bir sünnetidir. Hicretin ikinci yılı ramazan ayında oruç farz olunca Efendimiz (s.a.v.) yatsı namazını kıldırıp hanei saadetlerine çekildikten bir müddet sonra tekrar mescide çıkıp namaza duruyor.. O anda mescitte bulunan bazı sahabelerde arkasında saf tutuyorlar. Efendimiz (s.a.v.) sekiz rekat namaz kıldırdıktan sonra tekrar hanei saadetlerine çekiliyorlar. Bu durum üç dört gece devam ediyor. Daha sonra efendimiz (s.a.v.) Hanei saadetlerinden sabah namazına kadar çıkmıyorlar, sabah namazından sonra sahabeyi kirama " Bu namazın size farz olabileceğinden korktuğum için akşam çıkmadım diye buyuruyorlar. o günün akşamında yatsı namazını kıldırıyo vitir namazını kılmadan sahabeyi kirama sekiz rekat daha namaz kıldırıyor, namazın peşinde sahabeyi kiram a hitaben " Ben bu namazın farz olacağından korktuğum için burada sekiz rekat kıldırdım fakat siz evlerinize gittiğiniz zaman on iki rekat daha kılınır" diye buyuruyor. Resülüllah (s.a.v.) Efendimiz o günden sonra vefat edene kadar her ramazanda teravih namazını hiç terk etmeden bu şekilde kıldırmıştır. Efendimiz (s.a.v.) den sonra Hz. Ebu Bekir Sıddık'ın (r.a.) halifeliği esnasında da aynı şekilde yani sekiz rekât mescitte cemaatle on iki rekâtta evde münferiden kılınmıştır.

Ebu Bekir Sıddık (r.a.) dan sonra Hz. Ömer (r.a.) kendi halifeliği devrinde Sahabeyi kiramı toplayıp Teravih namazının yirmi rekât olduğunu Resülüllah (s.a.v.) Efendimiz hayatta olmadığına göre farz olma ihtimalinin olmadığını bu namazın yirmi rekât olarak mescidde kılınmasının doğru olacağını beyan etmiş ve sahabeyi kiram da ittifakla; mescid de yirmi rekât olarak cemaatle kılınmasına karar verilmiştir O günden sonrada asırlardır. Alimler ve mezhep imamlarımızdan hiç birisi itirazda bulunmadan bugün kıldığımız şekilde kılınmıştır.

Teravih namazının faziletine gelince: Bu konuda Alim El Hac Muzaffer Ozak Hoca Efendi " İrşat adli eserinin 3. cildinde Teravih namazının her gecesinin ayrı ayrı faziletleri olduğunu beyan etmiş ve bu faziletleri şöyle sıralamıştır.

1. Gece kılan kimse annesinden doğmuş gibi tertemiz olur. Yani annesinden doğan çocuk nasıl günahsız ise o da aynen öyle olur.

2. Gece kılanın: Anne Babasının günahları af olur.

3. Gece kılana. Melaike İ Kiram "Günahların af olundu" müjdesini verir.

4. Gece Kılan: dört kitabı (Yani İncil,Tevrat,Zebur ve Kur'an'ı kerim ) hatmetmiş sevabını alır.

5. Gece kılan: Kâbe-i muazzama, Mescidi nebevi ve Mescidi aksada namaz kılmış sevabını alır.

6. Gece kılan: Beyti mamuru Tavaf etmiş sevabı alır. Bütün kumlar kumlar ve taşlar, denizde ve karada o kişi için istiğfar ederler.

7.Gece kılan: Musa (a.s.)'la beraber Firavun'a karşı savaşmış gibi sevabının alır

8. Gece kılan: Bedir Gazvesinde bulunmuş sevabını alır

9.Gece kılan: Davud (a.s.) gibi sevap alır.

10. Gece kılanı: Dinde ve Dünyada Cenabı Hakk selamette kılar.

11 Gece kılan: Kabul olmuş yetmiş Umre sevabı alır.

12.Gece kılan: Sıratı Yıldırımlar gibi geçer.

13.Gece Kılan: Mescid-i aksa'yı tamir etmiş ve onda mücavir olarak kalıp temizleyen kişilerin Sevabı gibi sevap alır.

14.Gece kılan: Kadir gecesine yetişmiş Makam I Mahmud Da ibadet etmiş sevabı alır.

15. Gece kılanın: Allah C.c. dileklerini kabul eder, Cennet nimetlerinden derecer ihsan eder. Bu nimetleri kimse tarif edemez.Çünkü Allahü Teala bu sırrı gizlemiştir.

16. Gece kılan: Kıyamet günü kabrinden" La İlahe illellah Muhammedün Resülüllah" diyerek kalkar.

17. Gece kılan: Dünyadan çıkmadan Cennetteki yerini görür.

18. Gece kılan: Şehitlere,Gazilere verilen Ecir gibi Ecir alır.

19. Gece kılana: Allahü Teala Dünya ve Ahirette ona yardım eder.

20.Gece kılan: Rüyasında Peygamber (s.a.v. Efendimizi görür. Ö lüm vaktinde susuzluk çekmez. Kabrinde kalkınca Mahşer sıkıntısı görmeyerek arşın gölgesinde gölgelenir.

21.Gece Kılarsa: Yerde ve Gökteki bütün Melekler onun için istiğfar ederler ve Cennetteki makamını görür.

22. Gece kılan: Ümmet'i Muhammed-in dul ve timlerini doyurmuş gibi sevap alır.

23.Kılan: Ümmet'i Muhammed'in külliyesi (tamamı) köle olsalar onları azad etmiş sevabı alır.

24. Gece kılana: Kıyamet gününde defteri sağ taraftan verilir.

25. Gece kılana: Ölüm meleği Cennet nimetlerini müjdeler.

26.Gece kılan için: Allah'ın c.c. Teala "Kulum için Cehennem kapılarını kapatıné diye emreder.

27. Gece kılan için: Allah c.c o kulum için "Cennet kapılarını açın" diye buyurur.

28.Gece kılan için Cenabı Hakk tela hazretleri: Cennet bekcisi Rıdvan'a ' Bu kulum için Cennetin bütün kapılarını aç dilediği kapıdan girsin" diye buyurur.

29. Gece kılana: Hz. Eyyüp (a.s.)'a verilen ecir verilir.Günahları bağışlanır.

30. ve son teravihi kılan için: Hakk Teala hazretleri bir çağrıcı ya emreder; O da Arş'ın altından çağırır. "Bu gördüğünüz kişiler. Allah’ın azatlı kullarıdır. Bunlar için beratlar yazıldı. Sırat'ı kolay geçmeleri için hiçbir sorguya tabi tutulmaları beratı verilmiştir." diye bütün Mahşer halkına duyur.

Değerli dostlar! Ramazan boyu teravih kılanların şevksiz ve şüphesiz mükafatları böyledir. Cenab'ı Hak verdiği lutuf ve inayeti kendine gizlemiştir. Sadece Resülüllah (s.a.v. ) Efendimiz müstesna. Şunu da burada belirtelim ki bu mükafatları ve müjdeler Ramazan’daki ibadetlere Ramazndan sonrada da devam edenler içindir yoksa "Ramazan getirdi, bayram götürdü" kabilinden bayramdan sonra eski haline dönen namazı camiyi terk edenler için bir şey yoktur.

Şimdi bazıları "Süleyman Hoca bugün milleti uçurdu, bazıları da sevabı günahı sen mi dağıtıyorsun" diyecekler. Onlara ben peşinen cevap veriyor ve diyorum ki: "Ben kimseyi uçumuyor ve bende kimseye sevap veya günah verme yetkisi yoktur. Böyle bir iddiada bulunmak dan da Yüce Rabbime sığınırım. Ben sadece Yüce Rabbimin aciz bir kuluyum. Sadece Ayeti celiler hadisi şerifler ve alimlerin yazdıklarını araştırıyor, beni takip eden dostlarımın istifadenine sunuyorum."

Cenab'ı Allah c.c cümlemizi ve cümle, Ümmet’i Muhammed'i ibadetlerine devam eden ve bu nimetlerine eren kullarından eylesin Âmin.