Torun, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun da gündemini oluşturan iklim krizinin önüne geçebilmek için yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir. Ancak hükümet, bankalar ve finans kuruluşları da yerel yönetimlerin çabalarına destek olmak için elini taşın altına koymalı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, İller Bankası’nı çağımıza uygun hareket etmesi için göreve çağırıyorum. Yerelin iklim krizini önleyici projeleri öncelikle desteklenmeli” dedi. Torun, “geçen yüzyılda şehirlerin altyapı projelerini finanse etmek, buna kredi vermek gerekiyordu, şimdi bunların yanında iklim krizine çözüm üretecek entegre ve kapsayıcı projeler desteklenmeli” diye konuştu. İKLİM KRİZİNİ GEÇEN YÜZYILIN KAFASIYLA ÇÖZEMEYİZ CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Torun, “Yaklaşan iklim kıyametinin önüne geçmek için tüm dünyanın birlikte hareket etmesi lazım. Zaten bu hafta toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bu yönde bir arayış var. Bizde de hükümete ve tüm kurumlara büyük görevler düşüyor. Genç kuşaklara hala yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak tüm kurumların geçen yüzyılın bilgisiyle düşünmeyi ve hareket etmeyi bırakması lazım” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, sözlerine şöyle devam etti: “Yerelde karbon salımını azaltmak için atılacak adımların finansmanı kapsamında İller Bankası uygun kredi vermeli. Merkezi bütçeden yerel yönetimlere sadece bu alanda kullanması için mutlaka daha fazla kaynak ayrılmalı. İklim krizinin çözümü için de gündelik çevreyi temiz tutma, çöpleri toplama, plastik torbadan vazgeçme, geri dönüşüm konusunda titiz davranma’ gibi uygulamaların ötesine geçmek gerekiyor. Yerel yönetimlerin özellikle yenilenebilir enerji kullanımı ve enerji verimliliği uygulamaları teşvik edilmeli. Bu politikaları uygulama noktasında yerel yönetimlere gerekli yetkiler ve finansman haklar tanımlanmalı. Bizim belediyelerimiz kömür, petrol ve doğal gaz dışında yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik ediyor. Bu konuda öncülük eden belediyelerimiz var. Sera gazı emisyonlarının %70’i kömür, petrol, doğal gaz kaynaklı. Bu da ekosferin dengesini bozuyor, yaşam destekleyen ekolojik yapının hasar görmesine neden oluyor.” KRİZİN FATURASINI KRİZİ YARATANLAR ÖDEMELİ İklim krizinin önüne geçmek için uluslararası kurumlara ve kredi kuruluşlarına da büyük görevler düştüğünü söyleyen Torun, “Dünya Bankası, Avrupa Merkez Bankası gibi kuruluşlar da ağırlıklı olarak iklim dostu enerjiyi finanse etmeli. Bunun için özel ve güçlü fonlar oluşturulmalı. İklim krizini yaratanlar krizinin faturasını ödemeli. İklim krizi en çok yoksul ülkeleri ve yoksulları vuruyor” dedi. Torun, varlığını ve zenginliğini karbon temelli doğal kaynaklara dayandıran ABD, Rusya, Kanada, Suudi Arabistan gibi devletlerin hem bu yoldan vazgeçmesini hem de iklim krizini önleyecek projeleri finanse etmesi gerektiğini söyledi. Torun “Eğer iklim krizine karşı ise, Erdoğan’dan biz BM’de bunları dile getirmesini bekleriz” dedi. Torun Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ancak bunu henüz Meclis’e getirmeyen iktidarın da bir an önce daha ciddi ve sorumlu politikalar izlemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.