Akçay, yerel siyasete ilişkin yaptığı açıklamada, siyasetin artık bir algı ve para gücüne dayandırıldığını ve bunun yanlış bir yöntem olduğunu söyledi. Makamı, koltuğu korumak için gözünü kırpmadan adam harcayan, para için rant kapılarını zorlayan bir siyasi anlayışın millete ve devlete fayda sağlamayacağını ileri süren Akçay, bu yanlışları gören ve kamu yararını gözeten insanların yanında olunması gerektiğini vurguladı. Günümüzde siyasette “Dik duruş” kavramının yalan olduğunu aktaran Akçay, siyasi profilin nasıl olması gerektiğini yorumladı. “Siyasetçi Kıvırabilen Biri Olmalı, Toplum Böyle Görüyor” O açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Siyasetçi dik olmaz, siyasetçi her şeyin doğrusunu söylemez. Siyasetçi duruma göre pozisyon alabilen, yamulabilen, eğilip bükülebilen, kıvırabilen biri olmalı. Toplum artık siyasetçiyi böyle görüyor. Yalan dolan konuşabilmeli, gerektiğinde köprüyü geçmek için sallayabilmeli. Toplum artık böyle görüyor. Hal böyleyken ve dinimiz bunun tam tersini emrederken var olan siyasetçi profilinin hangisi doğru? Bu profil mi doğru, yoksa görevini layığı ile yerine getirebilen siyasi olgu mu doğru? Hayatımızı Kuran-ı Kerim’e göre yaşıyorsak ki; öyle bir ecdadın torunlarıyız.” “Siyasi Profil Nasıl Olmalı?” Olması gereken nedir? Makama oturanlar makama geldiklerinde “Bismillah” deyip Allah için çalışmaya başlamalı, devlete millete sağlayabildiği kadar fayda sağlamalı ve sağlayamadığı gücünün yetmediği yerde de “Bana müsaade deyip çekip gitmeli. “Algı Siyaseti ve Para!” Akçay, günümüz siyasetinde ada harcamanın çok kolay olduğunu, makamı korumak için her yola gidildiğini söyledi. “Günümüz siyasetine dönelim tekrar. Koltuğa oturan kişi m akamı korumak için kimi harcaması gerekiyorsa hiç gözünün yaşına bakmadan harcıyor.” Diyen Tv52 Yönetim Kurulu başkanı İsa Akçay, algı ile sağlanan başarının sıkıntıya girmesi halinde siyasetçilerin bir gölgeye sığındıklarını söyledi. Yapılan açıklamada; “Edepli, ahlaklı/ahlaksız hiç fark etmiyor, her şey mübah şeklinde bir algı olduğu için gözünü kırpmadan her yola başvurup gerekirse ayak oyunları gerekirse algıyla çok rahat harcıyor insanları. Peki makamı devam ettirebilmeleri için gereken ne varsa; özellikle rant sağlama hususunda, çünkü para gerekiyor koltuğu korumak için, parayı makamı satın almak için insanlar aracılığıyla kullanıyorsunuz. Peki başarılı oluyor mu? Evet oluyor. Peki sıkıntı olduğu zaman ne oluyor? Bir gölge arıyorsunuz kendinize. Bu gölge bazen bir resim oluyor bazense bir makam oluyor. Peki bu yeterli mi? Kafadan algıyla evet yeterli. Toplum maalesef bunu yeterli görür hale gelmiş. Yani sahada çok iyi algı yapabiliyorsanız eğer, iyi dedikodu yapabiliyorsanız eğer, köşe başındaki dedikoducularınız iyi çalışıyorsa eğer; istediğinizi sahaya yayıp istediğinizi sahadan alabiliyorsunuz.” “Gerçeği Görenlerin Yanında Olunmalı” Akçay, yanlış siyasetin arkasında olmaktansa korkmadan doğruların yanında yer almanın gerektiğini söyledi ve doğruları görenlerin yanında yer almanın önemine vurgu yaptı. Akçay şöyle konuştu: “Ne kadar yıpranmış olsanız da, ne kadar o makamda olmayı hak etmemiş olsanız da maddiyat ve para birçok şeyi kapatıyor. O zaman insanın yaşam amacı neydi? Bu dünyada imtihan olmaktır. Bunun hesabını vereceğimize inanıyoruz. İyi iyiliğini, kötü kötülüğünün cezasını çekecek. Biz Türk milleti olarak yapılan yanlışların üstesinden gelebilecek bir cesarette ve güçteyiz. Peki bunu yapan birkaç kişiyse eğer, toplumda sevilen doğruyu söyleyen birkaç kişiyse eğer; bu insanları eleştirmek mi lazım, yanında durmak mı lazım. Doğru siyaseti yapacak kişi kimse, kim adaletli ve ahlaklı bir siyaset yapacaksa onu el birliği ile desteklemek lazım. Korkarak, pısırıklaşarak toplum oluşturacaksak eğer o toplumdan ne devlete ne millete fayda gelir. Eğer bu toplum bu kadar korkak olsaydı Kurtuluş Savaşlarında, Çanakkale’de başarılar kazanılamazdı. Eğer bu toplum bu kadar korkak olsaydı 15 Temmuz’da sokağa çıkamazdı. Türk milleti gücünü kudretini dünyanın alnına nakşetmiş bir millettir. Ümit ediyorum ki; hakkın hakim olduğu, haklıya haklı mazlumun da elinden tutmanın başarıldığı bir il oluruz.” YENİDÖNEM / TALİP KOCAKOÇ