Değerli dostlar!

O devirde Halka yapılan en büyük zulümlerden bir tanesi, Ezanın Türkçe okunması idi. Ezan Türkçe nasıl okunuyordu? Müezzin minareye çıkıyor ve Başlıyor ”Tanrı uludur. Tanrı uludur. Tanrı uludur. Tanrı uludur. Şüphesiz bilirim. Bildiririm Tanrıdan başka yoktur tapacak. Şüphesiz bilirim. Bildiririm Tanrıdan başka yoktur tapacak. Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrının elçisidir Muhammed. Şüphesiz bilirim bildiririm Tanrının elçisidir Muhammet. Haydin namaza, haydin namaza. Haydin felaha haydin felaha. Tanrı uludur, tanrı uludur. Tanrıdan başka yoktur tapacak. O devirde okunan bu ezan günde beş defa milletin bağrını yakıyordu. Bu ne zamana kadar devam etti 1950 seçimlerine kadar Menderes ve arkadaşlar iktidarı gelince ilk işleri ezanı aslına çevirmek, Kuran eğitimini serbest bırakmak ve millete kilosu on kuruşa vadeli buğday dağıtıp milletin karnını do ve millete kilosu on kuruşa vadeli buğday dağıtıp milletin karnını doyurmak oldu…

ÜNYEMiZDE iLK ARAPÇA EZAN. Şimdi burada akrabamız olan Rahmetli Halit Özbek ve babamdan dinlediğim bir olayı anlatmak istiyorum. Halit amca ve babam da bu olayı bizim Batum dan beri akrabamız olan köyde evlerimiz yan yana olan fakat Ünye de ticaretle uğraşan Mevlüt Gür deden dinlemişler. Şimdi sözü Mevlut dedeye bırakıyorum: “ Ezan serbest bırakılmış fakat Ünye ye henüz serbest olduğu haberi gelmemişti. Biz sabah namazı için büyük Camiye gittik, Müezzin Türkçe Ezan okudu. Biz tam namaza duracağımız zaman Saray Camiinden birden Allahü Ekber. Allahü Ekber nidaları ve Arapça ezan sesi gelmeye başladı Cemaatte bir kargaşa oldu fakat namazı kıldık ve saray camisine doğru yürüdük, Diğer Camilerden Cemaat Saray camisine doğru geliyor. Saray camisinin kapısına gittik birde baktık ki Rahmetli Menderes bizzat Sabah namazını kıldırmış ve dua yapıyor. Dışarıda da iki tane resmi plakalı araç var, Rahmetli Menderes namazı bitirdi. Yanında iki-üç kişi ve korumaları vardı. Dışarıda bizlere Trabzon'a gittiğini ve hem sabah namazını kılmak hem de ezanı asli şekilde okutmak için Camiye geldiğini, bundan sonra ezanların asli şekilde okunacağını söyledi ve vedalaşıp ayrıldı. Tabi millet bayram yapmaya başladı öğle ezanında itibaren Ünye de minarelerden Allahü Ekber, Allahü Ekber nidalarıyla ezanlar okunmaya başladı”

Evet değerli dostlar! Bu millet her şeyi unutur. Fakat Dine Kur’an’a, Ezana vatana, Bayrağa saldıranları asla ve Kat'a unutmaz Sandıklarda cezalarını verir. Kendisine dinine Kur’an’a vatana hizmet edenleri de asla unutmaz ve nesilden nesile anlatıp unutturmaz.

Bu yazı dizimizi burada noktalarken, Demokrasi şehitlerimiz Menderes ve arkadaşlarına Allah'tan c.c. rahmetler diliyorum. Ruhları şad olsun