Koranavirüsle olan savaşımız son sürat ilerliyor. Çark yavaş yavaş bizim lehimize dönmeye başladı diyebiliriz artık. Tedbirleri elden bırakmadan yeni normal hayatımıza dönme adımları atmaya başladık. Virüsün yayılma hızı oldukça fazla olduğu için bu da bizim için izole yaşamanın ve tedbirleri sıkı tutmanın önemini gösteriyor.  Bir yandan da yeni normalleşmeye alışarak ihtiyaçlarımızı karşılamamız lazım. Aslında ihtiyaçları karşılamak değil sadece bizim de özlem duyduğumuz aktivitelere tekrardan kavuşmamızın bize de iyi geleceğine inanıyorum.

Yeni normallerimiz arasında kuaförler, berberler, alışveriş merkezleri, giyim dükkanları, ayakkabı dükkanları açıldı. Alışveriş özgürlüğümüze kavuştuk. Ama virüs hala aramızda kol geziyor. Temastan kaçınmamız gerekiyor ve maskelerimizi de ihmal etmemeliyiz tabi ki. Bu arada maskelerin amacına uygun takılmadığını görüyorum. Ne olur yani burnumuzu da maskenin içinde tutsak diye düşünmüyor değilim. Maskeler artık bizim rutinimize eklendi ve bunu kabul etmeliyiz. Nasıl ayakkabı giyiyorsak, maskede artık rutinimize eklendi diyebiliriz. Üstelik daha büyük tehlikelerden koruyor bizi. 

Yaşlılarımız ve çocuklarımız bu süreçte en çok büyük özveri gösterdiler. Yaklaşık iki aydır evden hiç çıkmadılar. Şimdi kendileri için belirlenen tarihlerde ve saatlerde dışarı çıkıyorlar. Çocuk gününde sokaklar çocuk cıvıltısına kavuşmuş olacak.

Baharın geldiğini, etrafın günden güne yeşile boyandığını ve çiçeklerin güzelliğini bu sene takip edemedik. Evlerimizdeydik. Korana bu sene baharın gelişini bizden aldı ama birlik olursak, tedbiri elden bırakmazsak yazı bizden çalmasına izin vermeyiz. Sağlıkla kalalım, evde kalalım Ordu’m…