Halk Eğitim Merkezi’nde her yıl açılan Okuma Yazma Öğrenme Kursuna en çok kadınlar ilgi gösteriyor.

Çocukken çoğu ailesinin kız çocukları okumaz diyerek eğitim görmesini istemedi.

Teknolojinin ve eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte çocukken okuma yazma öğrenemeyen kişiler şimdi kurslara giderek hayatlarının en güzel anlarını yaşıyor.

Altınordu İlçe Milli Eğitim Müdürü Onur Bekyürek, her yaşta eğitim hayatının büyük bir öneme sahip olduğunu dile getirerek son 5 yılda Halk Eğitim Merkezi’nde açılan Okuma- yazma kursunun ve sertifika alan kursiyerlerin sayısını verdi: “Okuma yazma bilmeyen bir sürü insan var. Hayatımızın en önemli yapı taşıdır eğitim. Biz de Eğitim Merkezi’nde okumak isteyen vatandaşlarmız için kurs açtık. 2018 yılında 170 kurs açıldı 1283 kursiyer katıldı ve 704 vatandaşımız sertifikasını aldı. 2019 yılında 66 kurs açıldı 307 kişi kursa katıldı 156 kursiyerimiz sertifika aldı. 2020 yılında açılan kurs pandeminin gölgesinde kaldı ancak eğitimi yine de aksatmadık 23 kurs açıldı 90 kişi katıldı pandemi dolayısıyla bazı kurslara gelen olmadı ve kapandı. Ama yine de 26 kursiyerimize sertifika verdik. 2021 yılında yine zor zamanlardan geçtiğimiz bir dönemdi. Covid-19’un yaygın olduğu bir döneme denk geldi 23 kurs açıldı 121 kişi sertifika aldı. Bu yılda yani 2022 yılında da 1 Ocak’tan itibaren 32’si erkek 79’u kadın olmak üzere toplam 111 vatandaşımız kursa katıldı. 40 kursiyerimiz sertifika aldı. Sertifika alamayanlar hala okumaktan vazgeçmedi eğitimini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

“EŞİM DESTEK ÇIKTI”

Açılan kurslara gelerek okuma yazma öğrenmek isteyen 70 yaşındaki Suna Bilkay, 17 yaşımdayken evlendim. O zamanlar kız çocukları okutulmazdı. Hem teknolojide bu kadar yaygın değildi. Şimdi öyle değil gideceğin yere bineceğin dolmuşun bile hangisinin olduğunu bilmen gerekiyor. Okuma yazma bilmeyenler için zor bir durum markette alışveriş yaparken fiyatları okuyamıyoruz. Ürünün adını okuyamıyoruz. Ben de zorlanmaya başladım eşimde bana destek çıktı okuma yazma öğrenmek için Halk Eğitim Kursuna yazıldım. Türk Kadınları değerlidir. Okumanın yaşı yoktur okusunlar” diye konuştu.

“3 YILDIR KURSA GELİYORUM”

Küçükken babam bizi okula vermedi diyen kursiyer Ayşe Turan, “Eğitim hayatı hep içimde bir ukdeydi. Evlendik torun sahibi olduk derken anca zaman buldum hayalimdi okuma yazma öğrenmek ve kursa yazıldım. 59 yaşındayım. 3 yıldır da kurslara geliyorum. Okumayı seviyorum zaman buldukça öğrendiklerimi pekiştirmek istiyorum. Okuma yazma bilmeyenler varsa gelsin kurslara yazılsın. Çoğu kişi utanıyor utanmasınlar öğrenmenin yaşı yok. Eşim öğretmen şimdi emekli o zamanlar beni okuma yazma öğrenmem için okula göndermedi. Şimdi destek oluyor” şeklinde konuştu.

“OKUYABİLDİĞİM KADAR OKUYACAĞIM”

Genç kadınlar da okuma yazma kursuna geliyor. Zehra Hanım 32 yaşında küçükken köylerinde okul yoktu. Eğitiminden geri kaldı. Abileri okula gitti yatılı okula erkek çocuklar gönderildi evde ama kız başına yatılı okula kızlar gönderilmiyordu. Her şey bizim içimizde bitiyor diyerek ‘Ben okuyabildiğim kadar okuyacağım. İleride güzel bir meslek edineceğimi de düşünüyorum’ dedi.  

“KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİM GÖRMESİ İSTENMEDİ”

Ordu Halk Eğitim Merkezi’nde öğretim görevlisi Hikmet Pala, halk eğitim merkezinde ağırlıklı olarak okuma yazma kursunun verildiğini dile getirerek şunları söyledi; “Genellikle okuma yazma öğrenmek için kadınlar başvuru yapıyor. Yaş grupları çoğunlukla belli bir yaş ürende kadınlar ve genç yaştaki kişiler oluyor. Toplumda bir dönem kadınlar eğitim öğretim hayatından yoksun bırakıldı. Birçoğunun hayat hikâyesinde şu durum var. Erkek çocukların hemen hemen hepsi okuma yazma öğrenmiş. Ama kız çocuğu olduğu için aileler kızlarını eğitim alması için okula gönderilmemiş.”

“KURSİYERLERİMİZ SOKAKTA ÇOK ZORLANIYOR”

Çoğu kadın kursiyerlerin okuma yazma bilmediği için sokağa çıktığında zorlandığını dile getiren Öğretim Görevlisi Hikmet Pala, “Kadın kursiyerlerimiz özellikle bir yerden bir yere gitmek için hangi dolmuşa gideceğini bilmiyor. Çevredekilere sormaya kalktığında insanların onlara kör müsün okuyamıyor musun gibi cümlelerle azarlar gibi konuşabiliyor. Bu durumda okuma yazma bilmeyen kişiyi derinden üzüyor” şeklinde konuştu.

 Çevremizde okuma yazma bilmeyen kadınlar hala var. Aslında eğitim hayatına adım atmak istiyorlar ama en başta kişinin eşi karşı çıkıyor ya da komşum ne der diye çekiniyor. Bu insanlar teşvik edilmeli desteklenmeli. Haber: Sibel YILMAZ

Editör: TE Bilişim