Engelli bireylerle ilgili son yıllarda uygun düzenlemeler yapılsa da bu düzenlemeler oldukça yetersizdir ve olanların bir kısmı da uygulanmamaktadır. Engelli bireylerin hayata eşit şekilde katılabilmesi için hem ulusal hem yerel birçok düzenleme yapılması gerekmektedir. Bunlardan acil çözülmesi gerekenleri ise şunlardır:

ULUSAL ALANDA YAPILMASI GEREKEN DÜZENLEMELER

EKPSS kalkmalı ve sınav sistemi değişmelidir. Engelli bireyler KPSS’ye girmeli ve engelli personel yerleştirme oranı %6’ya çıkarılmalıdır.

Engelli maaşı ve bakıcı maaşı bağlanma şartları iyileştirilmelidir. Kişi başına düşen gelir asgari ücretin 3/1 şartı 18 yaşından büyükler için sadece bireyin geliri baz alınmalıdır. Ya da en azından kişi başına düşen gelir asgari ücret olarak değerlendirilmelidir. Bakıcı maaşında ise 3/2’si şartına bakılmaksızın ağır engelli olan her bireye bakıcı maaşı bağlanmalıdır.

Ek göstergesi bulunmayan ve görev uhdesi belirsizliğinden ötürü sürekli ve ağır bir şekilde mobbinge maruz kalan Yardımcı Hizmetler Sınıfı kadrosunda bulunan tüm engelli bireyler acilen bir defaya mahsus mezuniyetlerine göre Genel İdare Hizmetleri kadrolarına geçirilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın ise tamamen kaldırılması sağlanmalıdır.

Yönetmelikte yer alan erişilebilirlik kurallarına uymayan şehirler, mimarlar, mühendisler, müteahhitler hakkında ağır yaptırım uygulanmalıdır. (engelli rampası, kaldırımlar, bina girişleri, yaya geçitleri, otoparklar v.b) engelli bireylerin rahat erişebileceği şekilde olmalıdır.

Bir bireyin engelli haklarından yararlanabilmesi için uygulanan %40 rapor oranı kaldırılmalı veya düşürülmelidir. Birçok engelli birey %39 oranlı rapor ile tanımsız bırakılarak mağdur edilmektedir. Empati yapılarak özellikle bedensel engelde bulunan bireylere ait rapor oranları için %20 seviyesindeki raporların da engelli haklarından yararlanabilmesinin önü açılmalıdır.

Rehabilitasyon merkezlerinde engelli bireylerin rehabilitasyonu için verilen aylık 8 seans eğitim oldukça yetersizdir.

Minimum Engelli çalıştırma kotası %3’ten %6’ya çıkarılmalıdır. %12,3’ünün engelli olduğu bir ülkede %3 kotası çok düşük bir kotadır.

Her şehre o şehirdeki özel eğitim gereksinimli öğrenci kapasitesine göre özel uygulama okulları açılmalıdır. Bu okullarda her engel grubu ve derecesine göre sınıflar oluşturulmalıdır. Eğitimde fırsat eşitliğinin önü açılmalıdır.

Tek seferde tüm ihtiyaçları karşılayacak engelli raporu alma sistemine geçilmelidir. Ne için alındığını belirtmek zorunda kalmadan rapor yeniletme gerekmeksizin ihtiyaç olan her yerde kullanılabilmelidir.

Tüm devlet kurumlarında özellikle hastanelerde her müdürlüğe duyma engelli bireylerin işlerini daha rahat halledebilmeleri adına en az bir tane olmak üzere işaret dili eğitimli kişiler çalıştırılmalıdır.

85 milyon nüfuslu Türkiye'de 14 fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi, 9 ruh ve sinir hastalıkları hastanesi ve 96 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi bulunmakta olup, söz konusu adı geçen bu merkezlerin sayısı arttırılmalı ve daha işlevsel hale getirilmelidir.

Engelli ve bakıcı maaşı minimum asgari ücret kadar olmalıdır. Engelli bireyin masrafları oldukça fazladır. Asgari ücret ve açlık sınırı ortadayken engelli bireye sanki bir lütufmuş gibi verilip şükredilmesi istenilen para oldukça azdır. Verilen hakların lütuf olmadığı ve verilmesi insani ve zorunlu bir davranış olduğu göz önüne alınarak ülke şartlarında minimum geçinme ücreti olan asgari ücretin engelli bireye maaş olarak verilmesi gerekmektedir.

Engelli Bireylerin kaymakam olabilmesinin önü açılmalıdır. Günümüz teknolojisinde engelli bireylerde yerleşkenin her noktasına rahatça ulaşım sağlayabilir. Engelli bireylerin kaymakam, vali olamaması ayrımcılık ve ötekileştirmedir. Kaymakam olmak için istenilen ‘’ülkenin her ikliminde iş görmeye ve her vasıtayla dolaşmaya elverişlidir.’’ raporu düzenlenip engelli bireylerinde kaymakam olabilmesinin önü açılmalıdır.

Engelli girişimcilere daha çok destek verilmelidir. Hibe ve teşvik destekleri arttırılırsa daha fazla engelli bireyin hayata katılımı sağlanabilir.

Engelli bireylerin tüm sağlık giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.

Engelli bireylerin ailelerinin yaşam kalitesinin artırılması için gerekli adımlar atılmalıdır.

Hasta taşıma aracı alan kişinin aynı anda engelli maaşı da alabilmesinin önündeki engel kaldırılmalıdır. Verilen bir hak diğerinin önüne geçmemelidir. Engelli Hasta taşıma aracında %90 engelli olma şartı düzenlenmelidir. Orana bakılmaksızın Ağır Engelli olan her bireye ve %90 yerine daha makul bir oranda engelli raporu olanlar ÖTV muafiyetinden yararlandırılmalıdır. Engelli bireyler sürekli tedavileri için bir yerden başka bir yere gitmektedir. Bunun içinde araç gereklidir. Engelliler için ÖTV muafiyeti kapsamı genişletilmelidir.