ORDU

Ordu’da Fındık ve Kivi Üreticilerine Uyarı: Kahverengi Kokarca Tehlikesi Geçmedi

Karadeniz Bölgesi’nde tarımı tehdit eden kahverengi kokarca zararlısı, Ordu’da etkisini sürdürmeye devam ediyor. Ordu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, üreticilere çağrıda bulunarak, fındık ve kivi bahçelerinde bu zararlıya karşı kimyasal mücadelede dikkatli ve kararlı olunması gerektiğini vurguladı.

Abone Ol

Karadeniz Bölgesi’nde tarımı tehdit eden kahverengi kokarca zararlısı, Ordu’da etkisini sürdürmeye devam ediyor. Ordu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, üreticilere çağrıda bulunarak, fındık ve kivi bahçelerinde bu zararlıya karşı kimyasal mücadelede dikkatli ve kararlı olunması gerektiğini vurguladı.

Müdürlükten yapılan açıklamada, sahada yapılan incelemeler sonucunda kahverengi kokarcanın yumurtalarından çıkan nimflerin hâlen aktif olduğu ve bitkilere zarar vermeyi sürdürdüğü belirtildi. Bu durumun özellikle hasat dönemine yaklaşan fındık ve kivi ürünlerinde verim ve kalite kaybına neden olabileceğine dikkat çekildi.

Zamanında Müdahale Ürün Kaybını Engelleyebilir

Uzmanlar, zararlının erken dönemlerinde yapılan doğru ilaçlamanın ürün kaybını en aza indirebileceğini belirtiyor. İl Tarım Müdürlüğü yetkilileri, sadece ruhsatlı veya tavsiye edilen bitki koruma ürünlerinin kullanılmasını önerirken, son ilaçlama ile hasat tarihi arasındaki sürenin mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini hatırlattı.

Bahçeler Düzenli Kontrol Edilmeli

Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri, üreticilerin bahçelerini düzenli olarak kontrol etmeleri gerektiğini ifade ederek, “Kahverengi kokarca hızla çoğalan ve birçok ürüne zarar verebilen bir tür. Mücadelenin ihmal edilmesi, yalnızca bu yılın değil, gelecek sezonun verimini de olumsuz etkileyebilir” uyarısında bulundu.

Fındık ve Kivi İçin Ciddi Tehdit

Karadeniz’in önemli geçim kaynakları arasında yer alan fındık ve kivi, kahverengi kokarca nedeniyle her geçen yıl artan oranda zarar görüyor. Özellikle yumurtadan çıkan genç bireylerin (nimf) yaprak, meyve ve sürgünleri emerek zayıflattığı, bu durumun da doğrudan kalite kaybına neden olduğu belirtiliyor.