"Dünyada hiçbir dost, insana kitaptan daha yakın değildir." Sözünü açıklamak istiyorum bugün size. Ben kitap okumayı küçüklüğünden beri çok severim. Kitap okumak benim için en eğlenceli aktivitelerden biridir. Beni sürükleyen bir kitap okuduğumda o kitabı bırakmak istemem. Kitabın içindekilerle yaşarım o kitabı. Mesela Beyza Alkoç'un romanlarında kendimi buluyorum okudukça okuyasım geliyor ve elimden bırakmıyorum. Onlarla gülüyorum, onlarla ağlıyorum.

Çok neşeliyken okuduğum şeyler bir kat fazla eğlendirir beni. Okuduklarım daha iyi aklımda kalır o gün. Sanki beynimdeki her odacıkta başka bir bilgi var da hepsi birbiri ile konuşuyor gibi gelir. Yeni fikirler buluveririm bir şey okurken! Yaratıcılığım tavan yapar. Kitaplar hiçbir zaman bana "onu başaramazsın! Şimdi hiç sırası değil! Bunlar boş işler!" Demez. Hep beni yüreklendirir. Sanırım bir insanın sahip olabileceği en iyi dost kitaplarıdır. O yüzden onlara çok iyi bakarım. Okurken hissettiklerimi unutmamak için notlar alır, arada açar eski dostlarımla yeniden iki laf etmenin tadında varırım.

Kendi adıma konuşmam gerekirse hiç bir dostum bana kitaplarım kadar yakın değil. Canım sıkılır kitap okurum gülerim kitap okurum. Bütün duygularımı kitaplarımla yaşıyorum. Ve açıkçası bu beni mutlu ediyor. İyi ki ailem küçükken bana kitaplar yetmiyor. Yeni kitap alamayacağım zaman da kendi içimi yazılarıma dökerim ve sonra onları kimsenin okumayacağı bir yerlere koyarım. Kendimi öyle rahatlatıyorum. Bence deneyin.