Adada bulunan ‘Hamza Taşı’ rivayete göre evli olup çocuk sahibi olmayanların uğrak noktası halinde. İlgi çeken Giresun Adası, Kefken Adası ile birlikte Karadeniz'de bulunan Türkiye'ye bağlı iki adadan biri. Giresun Adası kıyıdan 1.6 km açıkta olup, 40.000 metrekare alana sahip. Adada özellikle Akdeniz defnesi ve Yalancı Akasya başta olmak üzere 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunuyor. Karadeniz'de Gümüş Martı ve karabatakların doğal olarak ürediği ada aynı zamanda göçmen kuşların uğrak ve dinlenme yeri. Hakkında birçok efsaneler anlatılan, Amazonların ve birçok kavmin yaşadığı adada mitolojik çağlara ait birçok kalıntı bulunmakta. İkinci derece sit alanı olarak da bilinen Giresun Adası yaz mevsiminde yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı ve günübirlik ziyaret edilerek piknik yapılıyor. 

ADA TURU HAMZA TAŞI'NDAN BAŞLAYIP YİNE ORADA SON BULUYOR

Efsanevi hikâyeleri olan Giresun Adası, Amazon kraliçelerinin savaş tanrısı Ares adına tapınak yaptırdıklarını ve Sinop Piskoposu Agias Phokas'ın manastırı olduğundan söz etmektedir. Adada Alexius II zamanında yapılan sur kalıntıları, kuleler, manastır (iç kale), tarihi pişmiş toprak fıçılar ve bazı yapı temelleri bulunuyor. Sit alanı olan ada koruma altında. Adaya yazın Giresun Limanı'ndan tekne turları düzenleniyor. Cenevizliler ve Venedikliler tarafından gemi sığınağı olarak uzun süre kullanılan adada günümüzde yabani göçmen kuşlar, karabataklar ve martılar bulunuyor. Adada bulunan Hamza Taşı ana tanrıça Kybele'yi temsil eden, sacayak gibi 3 ayak üzerine oturmuş bir taş. Ocak (aile) kültürünü temsil ediyor. Kutsal taş 4 bin yıllık geçmişi ile dini inançlar gereği yaşlılar için umut veren ve mistik güç kaynağı olan dilek taşıdır. Her yıl 20 Mayıs'ta Uluslararası Aksu Festivali'nde düzenlenen ve soyun sürdürülmesi inancıyla yapılan sacayaktan geçme geleneği, adanın etrafının dolaşılmasıyla tamamlanıyor. Ada turu Hamza Taşı'ndan başlayıp yine orada son buluyor.

ADADA TARİHLE DOĞA İÇ İÇE

Ada dünya mitolojisinde ve tarihinde Aretias, Areionesos (ilk çağ adı), Nesos, Area, Areos, Chalceritis (Romalıların verdiği ad) adları ile bilinir. Bir söylentiye göre ada kentin güneydoğusunda yer alan ve görünümü bir kartal gagasını andıran Gedikkaya'dan kopan bir parçanın denize yerleşmesiyle oluşmuştur. Adada tarihle doğa iç içedir. Kalıntılardan çepeçevre surlarla çevrili olduğu anlaşılmaktadır. Surların yapımındaki inşaat işçiliği Giresun Kalesiyle aynı tekniktedir. Pontuslular dönemine ait olduğu tahmin edilir. Tarihi kalıntılarından iki büyük şarap fıçısı, bir mabet harabesi, tapınak yeri, ayakta kalan surlar ve gözetleme kulesi en göze çarpan eserlerdendir. Doğu ucundaki "Hamza Taşı" antik çağlardan kalma bir dikittir. Çağlar boyunca yöre insanları için mistik güç kaynağı olmuştur. Romalı bilgin Pilinius, "Ilistariaum Mundi" adlı eserinde, adada savaş tanrısı Mars'a sunulmuş bir açık hava mabedinden söz eder ve şunları yazar " …. . ve Pharnace'nin karşısında Chalceritis, Yunanların Mars'a vakfedilmiş olan Arias'ı bulunur. Burada kuşların kanatlarını vurarak yabancılarla mücadele ettiği söylenir."

TÜM DÜNYA BU ADAYI BİR BELGESELLE TANIDI

Ada’nın adı, Yunan mitolojisinde Altın Post’u ele geçirmek için Argo isimli, elli kürekli bir gemiyle Yunan anakarasından denize açılarak Karadeniz’in doğu ucundaki Kolkhis ülkesine doğru zorlu bir yolculuğa çıkan elli kahramanın (Argonaut’lar) başından geçenleri anlatan Argonautika destanında yolculuğun gidiş yönünde sondan bir önceki durağı olarak geçiyor. Argonaut’lar antik adı Kerasos olan Giresun’un karşısındaki küçük Ares Adası’na varmak üzereyken tepelerinden her geçişte demir gibi sert tüyler bırakan yabanıl kuşların saldırısına uğrarlar. Ada’yı mesken tutan bu kuşların attığı tüylerden sakınmak için Herakles’in (Herkül) zorlu işlerinin altıncısında Stymphalos kuşlarına yaptığı kurnazlığı anımsar. Gemicilerin yarısı kürek çekerken diğer yarısı da kalkan ve kargılarını başlarının üzerinde tutarak güverteyi çatı gibi kapatırmış, sonra yine Herakles’in yaptığı gibi gürültü çıkararak kuşları uzaklaştırırlar. Yırtıcı kuşlardan kurtulduktan sonra Ada’nın kaya oyuklarında geceleyen kahramanlar sabah olunca Ada’dan ayrılır, Altın Post’un bulunduğu Kolkhis’e (Gürcistan) doğru yelken açarlar. 1984 yılında kaptan Tim Severin yönetimindeki araştırma ekibi bu efsanevi yolculuğu tekrar canlandırmak için Argo gemisinin aynısını hiç çivi kullanmadan yaptırır ve kürek çekerek Giresun Adasına gelir. National Geographic dergisinin de bulunduğu bu seyahati BBC Televizyonu 12 kişilik bir ekiple belgeselleştirir ve tüm dünyaya bu ada tanıtılır. Haber: Tülin VAYNİ