Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzman Dr. Mervegül Kaya, 18–24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası” dolayısıyla, belli bir yaş üzeri için, yaşam kalitesinin iyileşmesi açısından bilgilendirmelerde bulundu.

Yaşlıların, geçmişin tecrübelerini bugünlere aktaran bir köprü olduğunu söyleyen Uzman Dr. Mervegül Kaya, “Yaşlılarımız; milli kültür ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan toplumsal hayatımızın en kıymetli hazineleridir. Yaşlılık dönemi herkes tarafından saygı ve itibar görmenin arzu edildiği, minnet ve şükran duygularının en üst seviyede beklendiği hassas bir evredir. Onların toplumla bütünleşmelerini ve yaşama bağlı kalmalarını sağlamak, ömrünün büyük bir kısmını topluma ve ülkeye hizmetle geçirmiş bu insanlara, şükran ifadesi olacaktır” dedi.

Yaşlı nüfusunun artmakta olduğunu ve bu sürece paralel olarak, yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık yaratmak amacıyla18–24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası” olarak anılmakta olduğunu söyleyen Dr. Mervegül Kaya, “Yirminci yüzyılda dünyada eğitim ve gelir düzeyindeki yükselme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, bulaşıcı hastalıkların kontrolü gibi etkenler beklenen yaşam süresinin artmasına neden olmuştur. Gelişmiş ülkelerde daha belirgin olan yaşlanma olgusu, artık gelişmekte olan ülkeler açısından da önem kazanmakta olup ülkemizde yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Yaşlı nüfusun artan oranı yaşlılara sunulan sağlık hizmetlerinin de çeşitlenmesini gerektirmektedir. Yaşlı nüfus artış hızına paralel olarak yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık yaratmak amacıyla18–24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası” olarak anılmakta ve bu tarihlerde etkinlikler yapılmaktadır” diye konuştu.

Hareketli Yaşam Şart

Fiziksel aktivitenin, insan hayatında ilerleyen yaşlarda nasıl bir öneme sahip olunacağını dile getiren Dr. Kaya, “Yaşlılarımızın yaşam kalitesinin arttırılması ve korunması amacıyla, düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz alışkanlığı, kısa ve uzun dönemde sağlıklı yaşlanmanın en önemli belirleyicisidir. Fiziksel aktivite, ileri yaşlarda hastalıkların görülme sıklığını önlemeye çalışarak sağlıklı yaşlanma için en önemli unsurlardan birisidir. Düzenli fiziksel aktivitenin, birçok sistemin ve organın fonksiyonu üzerinde olumlu etkileri bulunurken, fiziksel aktivite azlığı, yaşlanma süreci ile oluşan fizyolojik değişiklikleri hızlandırır, pek çok kronik hastalık sıklığını artırır, bu hastalıkların daha erken yaşta görülmesini sağlar, kısaca yaşlılığı hızlandırarak yaşam süresini kısaltır. Yaşlılık dönemine düzenli fiziksel aktivitenin, kalp hastalığı ve inme riskinde azalma, yaşam süresi ve yaşam kalitesinde artma, kolesterol seviyesinde düşme, düşmelerin önlenmesi ve kalça kırığı riskinde azalma, uyku kalitesinde düzelme, kilo alımının önlenmesi gibi faydaları bulunmaktadır” şeklinde ifade etti.

Uzman Dr. Mervegül Kaya, “Bireyin yaşamını uzatmanın yanında yaşlılık döneminde sağlığının geliştirilmesi de önem taşımaktadır. Yaşlılıkta daha iyi ve kaliteli bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenme, alkol ve sigara kullanımından uzak durma ve özellikle doğru fiziksel aktivite ve egzersiz yapma yaşlanma ile ortaya çıkabilecek önemli sağlık sorunlarından başarılı şekilde korunma sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.

Yaşlılık Döneminde Beslenme

Yaşlılık döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması, gereksinme duyulan besin ögelerinin vücuda alınması, kronik hastalıkların (kalp-damar hastalıkları, diyabet, osteoporoz, bazı kanser türleri vb.) oluşumunun önlenmesi, sağlığın korunması, iyileştirilmesi ve geliştirilmesi açısından önem taşıdığını vurgulayan Dr. Mervegül Kaya, “Yaşlanma ile oluşan tat ve koku almadaki azalma, diş kayıpları, iştahsızlık, besin ögelerinin sindirimi ve emilimin azalması gibi faktörler beslenmeyi olumsuz etkileyebilmektedir. Öneriler doğrultusunda sağlıklı beslenmenin sağlanması, enerji ve besin ögelerinin önerilen düzeyde tüketilmesine ve beslenme yetersizliğine bağlı oluşabilecek akut ve kronik sağlık sorunlarının oluşumunun önlenmesine katkıda bulunur” dedi.

Uzman Dr. Mervegül Kaya, tüketilen besinler hakkında önerilerde bulundu; “Besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Günde en az üç öğün beslenilmelidir. İdeal vücut ağırlığı ve kas gücü korunmalıdır. Besinler doğru hazırlanmalı, pişirilmeli ve saklanmalıdır. Sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Ekmek ve diğer tahıllar yeterli miktarda tüketilmelidir. Doymuş yağ tüketimi azaltılmalıdır. Su ve diğer sıvılar yeterli miktarda tüketilmelidir. Posa tüketimi artırılmalıdır. Kalsiyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidir. Tuz ve sodyum tüketimi azaltılmalıdır. Şeker tüketimi azaltılmalıdır. Alkol ve sigara içilmemelidir.”

Fiziksel aktivitenin Yaşlılık Üzerine Etkileri

“Olası ani ve sistemik hastalıklar nedeniyle ölüm riskini azaltması, kanser gelişim riskini azaltması, vücut direncinin artması ve enfeksiyonlara karşı koruma geliştirilmesi, kas-iskelet sistemini güçlü tutarak yaşlılıkta sık görülen düşmeler ve düşmelere bağlı kırık riskini azaltması, denge ve düzeltme reaksiyonlarının gelişmesi ile yaşlılıkta sık görülen düşmelerin önlenmesi, depresyon, anksiyete ile başa çıkma gücünü arttırması, bireylerin yaşamdan keyif almasını sağlaması, Sağlıklı yaşlanmayı sağlaması, daha aktif yaşlı bireyler yaratması.”

Sağlığı koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi, günlük aktivitelerle beraber; fiziksel aktivitenin planlı, tekrarlı ve düzenli yapılmasıyla mümkün olduğunu söyleyen Kaya, Bu tür fiziksel aktivitelerin, egzersiz olarak da isimlendirilmekte olduğunu ifade etti. Haber: Derya KARA