Kimlik numarası, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen, kişinin bütün kamu hukuku ve özel hukuka ilişkin iş ve işlemlerini yapmasına yarayan 11 haneli numaradır. Kişi Türk Vatandaşı olarak sağ doğmakla birlikte bu numarayı almaya hak kazanır. 

Bu numara kişiye özgüdür ve devlet nezdinde kişinin sayısal karşılığıdır. Şüphe yok ki kimlik numarası kişisel veri olma niteliğinden ve yukarıda saydığım özelliklerden dolayı da özel hayatın ayrılmaz bir unsurudur.

Sosyal hayatta yapılan alışveriş ya da benzeri durumlarda, işlem esnasında vatandaştan talep edilen T.C. kimlik numarası karşısında ne yapılmalı? 
Kişiye özel olan T.C. kimlik numarasının, dolandırıcılar tarafından suiistimal edilmesi riskine karşı Av. Vefa Aksu, vatandaşların konuya ilişkin yasal haklarına değindiği açıklamalarda bulundu.

Kimlik numarasının kişi için hayati öneme sahip bir kriter taşıdığını belirten Vefa Aksu, “Vatandaş bugün itibariyle hukuki bir iş veya işlem yapacaksa bu numara olmaksızın yapması mümkün değildir. Bu hukuki işlemler kamu hukukuna ilişkin iş ve işlemler olabileceği gibi özel hukuka ilişkin iş ve işlemler de olabilir. Dava açmaktan tutun, devlet dairesine başvuruda bulunmak, bankacılık işlemleri, senet yapmak, hatta evlenmek gibi şahsa sıkı sıkıya bağlı hakkını kullanmak için başvuru yaparken bile bu numaraya ihtiyaç vardır. Kişi bu numara ile yararlandırıcı hukuki işlemleri de yükümlendirici hukuki işlemleri de yapabilmektedir. Bu nedenle kimlik numarası hayati öneme haizdir. Yanlış kişilerin elinde bu numaranın sahibi yükümlülük altına sokulabilir. Bu konudaki birçok mahkeme dosyası ve çıkan dolandırıcılık haberlerinden de gördüğümüz üzere kimlik bilgisinin paylaşılması suistimale açık bir durumdur.” dedi.

‘Özel Hayatın Gizliliği’ ile Doğrudan İlgili

Bu nedenle kimlik numarası şahsın özel hayatının vazgeçilmez bir unsurudur diyen Aksu, kimlik numarası özel hayatın vazgeçilmez bir unsuru olduğu için "özel hayatın gizliliği" ile doğrudan ilgilidir, ifadesinin yanı sıra; “Özel hayatın gizliliği konusu da Anayasamızın 20. Maddesi “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.”  (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/2 md.) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.” ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 8. Maddesi olan “Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.” ile koruma altına alınmış bir Temel Hak ve Özgürlüktür. Kişisel Verileri Koruma Kanunu Anayasamızın 20. maddesinin 3. fıkrasından sonra gelen amir hükümdür. Kişisel Verileri Koruma Kanunu 4. maddesi ilk fıkrası: "Kişisel veriler, ancak bu Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak işlenebilir." demek suretiyle, Anayasamıza paralel düzenlemeyle, kişisel verilerin işlenmesi konusunda "kanunu" işaret etmiştir.” açıklamasında bulundu.

Peki o zaman kargo şirketleri, mağazalar, marketler, kurumlar hiçbir kişisel veriyi işleyemez mi? 

“KVK Kanunu 5. maddesine göre, kişisel verilerin işlenmesinde veri sahibi ilgilinin rızası varsa; yani kişi verisinin işlenmesine razı oluyorsa hukuken hiçbir sakıncası yoktur” diyen Av. Vefa Aksu, “Rıza aranmayan hallerde ise bizim konumuzu ilgilendiren kısım 5. maddenin 2. fıkrasının c bendindeki düzenlemedir. Buna göre ‘Veri işlenmesi bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgiliyse açık rıza aranmaksızın kişisel veri işlenebilir.’” diye konuştu.

“Sonsuz ve Sınırsız Bir Yetki Değildir!”

Konumuzla alakalı olarak günümüzde hemen hemen herkesin sıklıkla kullanmış olduğu Kargo şirketlerini örnek veren Aksu, “kargo ve posta göndermede işin doğası gereği gönderici kendi adresini, ismini, soy ismini, vergi veya kimlik numarasını ve alıcının isim, soy isim, adres ve telefon numarasını ibraz etmelidir. Çünkü bir gönderi alıcısına isim, soy isim, adres ve telefon numarası verisi ile sağ salim teslim edilebilmektedir. Kimlik numarası olmaksızın gönderi alıcıya teslim edildiği için alıcının kimlik numarası KVKK Kanunun'nun 5./2-c bendindeki istisnanın kapsamı içinde yer almaz. Zaten Anayasa'nın amir hükmü 13. maddede temel hak ve hürriyetlerle ilgili kanuni düzenleme yapılırken "ÖLÇÜLÜLÜK" ilkesine uyulması gerekliliğini emretmiştir. Kişisel verilerin işlenmesi yetkisi, kişilerin tüm verilerini işlemenin açık kapısı değildir. Kişisel verileri işleme yetkisi sonsuz ve sınırsız bir yetki de değildir. Amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olmalıdır. 

Bir kişisel veriye ihtiyaç olmaksızın amaç gerçekleştirilebiliyorsa, söz konusu kişisel veriyi işleme gayrı hukukidir. Cezai ve hukuki sorumluğa tabidir. Alıcının kimlik numarası olmadan gönderi pekala teslim edilebilir. Bu yüzden alıcının kimlik numarasının işlenmesi sözleşmenin ifası bakımından zorunlu bir kişisel veri değildir. Hal böyleyken KVK Kanunu kapsamında da alıcıdan ısrarla kimlik numarasını istemek hukuka aykırıdır.” ifadelerine değindi.

Haber: Tülin Vayni/Ordu Yeni Dönem

WhatsApp Image 2023-12-13 at 16.22.59

Editör: Ahmet Yıldız