Kurban Bayramı yaklaşırken Ordu’da mikrofon uzattığımız vatandaşlara şu soruyu yönelttik: “Kurban ibadetini bizzat kendiniz mi yerine getiriyorsunuz, yoksa bağış yapmayı mı tercih ediyorsunuz?” Cevaplar farklı olsa da ortak noktada buluşulan konu; niyetin ve paylaşmanın önemi.
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala vatandaşlar, kurban ibadetini nasıl yerine getireceği konusunda farklı tercihler yapıyor. Kimileri kurbanını kendi elleriyle kesip dağıtmanın manevi tatminini yaşamak isterken, kimileri de vakıf ve dernekler aracılığıyla bağış yapmayı hem ekonomik hem pratik buluyor.
“Kendi Gözümle Görmek İstiyorum”
Bazı Ordulular, kurban kesimini bizzat gerçekleştirmeyi tercih ediyor. Bu tercihin ardında ise güven duygusu var. Bir vatandaş, “Kendi kestiğimde hem dini vecibemi içim rahat bir şekilde yerine getirmiş oluyorum, hem de etin kimlere ulaştığını biliyorum. Bu da bana huzur veriyor,” dedi.
“Önemli Olan Paylaşmak, Şekli Değil”
Öte yandan bağış sistemini tercih edenler de ibadetin özünün paylaşmak ve yardımlaşmak olduğunu düşünüyor. Görüşünü paylaşan bir başka vatandaş, “Kimi kendi keser, kimi bağış yapar. Allah niyete bakar. Bağışla da çok daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşılabiliyor,” ifadelerini kullandı.
“Ekonomik Gerçekler de Tercihleri Etkiliyor”
Bazı vatandaşlar ise artan kurbanlık fiyatları nedeniyle bağışı daha mantıklı buluyor. Özellikle büyükbaş hayvan kesimlerinin maliyetli olduğunu belirten bir Ordu sakini, “Bu yıl bağış yapacağım çünkü ekonomik şartlarda kendi başıma kurban kesmek kolay değil. Hem daha uygun hem de güvenilir kurumlar aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor,” diye konuştu.
Ortak Görüş: İbadetin Ruhuna Sadakat
Her iki görüşte de dikkat çeken ortak nokta, kurban ibadetinin özünün Allah rızası ve yardımlaşma olduğuydu. Ordu halkı, tercihleri ne olursa olsun bayramın ruhunu yaşatma gayretinde birleşiyor.