Biyokimya ve Klinik Biyokimya Uzmanı Uzm. Dr. Ali Coşkun: “Uyuşturucuya karşı sessizlik, geleceğimize karşı işlenen en büyük ihanettir.”
Uyuşturucu bağımlılığının bireysel sağlığı yok etmenin yanı sıra toplumsal yapıyı da tehdit ettiğini vurgulayan Uzm. Dr. Ali Coşkun, ailelere ve topluma önemli uyarılarda bulundu.
Küresel Tehlike
Coşkun, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) raporlarına dikkat çekerek, bağımlılığın artık küresel bir kriz haline geldiğini söyledi.
“UNODC’nin 2024 raporuna göre dünyada yaklaşık 300 milyon insan en az bir kez yasa dışı madde kullandı. Bu rakam dünya nüfusunun yüzde 6’sına denk geliyor. Yaklaşık 40 milyon kişi tedaviye ihtiyaç duyuyor” dedi.
Coşkun, özellikle sentetik uyuşturucuların son 10 yılda ciddi artış gösterdiğini vurguladı.
Türkiye Risk Altında
Türkiye’nin hem kullanım hem de geçiş açısından kritik bir noktada bulunduğunu belirten Coşkun, şu bilgileri paylaştı:
“Ülkemizde en sık kullanılan maddeler esrar, eroin, sentetik kannabinoidler (bonzai) ve metamfetamindir. TÜİK verilerine göre genç nüfusta kullanım oranı giderek artmaktadır. AMATEM başvurularında özellikle sentetik uyuşturucu vakaları çoğalmıştır. 2022 yılında ise 1000’e yakın vatandaşımız uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybetmiştir.”
“Aile En Güçlü Kale”
Uyuşturucuyla mücadelenin en güçlü kalesinin aile olduğunu vurgulayan Coşkun, ailelere şu uyarılarda bulundu:
“Çocuklarının arkadaş çevresini tanıyın, onlarla güçlü iletişim kurun ve güven ortamı oluşturun. Erken yaşta bağımlılığa sürüklenen gençlerin büyük çoğunluğunda aile desteği eksikliği göze çarpıyor. Aile bağlarının kuvvetlendirilmesi, uyuşturucuya karşı en önemli koruma kalkanıdır.”
Coşkun, çocuklarda görülebilecek davranışsal ve fiziksel değişikliklere karşı da ailelerin dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Toplumun Rolü
Uyuşturucu ile mücadelenin yalnızca devletin değil, toplumun tamamının görevi olduğuna dikkat çeken Coşkun, “Her birey bu mücadelede bir nefer olmalı. Sivil toplum kuruluşları ve yerel inisiyatifler gençlere alternatif sosyal, kültürel ve sportif alanlar sunmalı. Uyuşturucuya karşı seyirci kalmak, geleceğimizi tehlikeye atmaktır” dedi.
“Sessizlik İhanettir”
Uyuşturucunun bir milletin gençliğini hedef alan en büyük tehdit olduğunu söyleyen Coşkun, şu ifadeleri kullandı:
“Uyuşturucu aileyi yıkar, toplumsal huzuru bozar, üretim gücünü düşürür ve gençliği çürütür. Sessizlik, geleceğimize karşı işlenen en büyük ihanettir. Bu mücadelede devletin politikaları kadar ailelerin ve toplumun desteği de hayati öneme sahiptir.”