Bir sıcaklıktır sonbahar. Renkleri sımsıcak duygular çağrıştırır. Onda soğuk renkler görülmez. Hüzün, ayrılık, gözyaşı bulunmaz. Bir sükûndur sonbahar. Sessiz, gürültüsüz, bir dinlenişi yansıtır. Gözler o tablolarda dinlenir, ruhlar onunla sükûneti dinler. Her günü ayrı zevkli ve dolu geçer sonbaharın.

Esen sert rüzgârların yüzümüze yansıttığı pembe renk. Muazzam bir güzellik Sonbahar. Yağan yağmurda en sevdiğin kitabınla bir de sıcak içeceğinle günü tamamlıyorsun. Yılsonu da geliyor kestaneler daha yılbaşına kalmadan közlenmeye başlandı. Bu mevsimin en güzel yanı da şiirler. Adına onlarca şiirler ezgiler, ahenkler uydurulmuş. Büyük usta Necip Fazıl Kısakürek’in sonbahar sözleri ruhumuzu adeta okşuyor bir yandan da duygusallaştırıyor. O zaman şuraya güzel dizeler bırakalım.

 SONBAHAR

Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan.

Bahaneydi son bahar.

Gelmişti ayrılık vakti.

Bir gözyaşı damlası gibi,

Damlayıp gidiyordum uzaklara.

Son baharda bahanem oldu işte.

Sarılmıştım rüzgâra gidiyordum buralardan uzaklar.

Yine yazı bekler oldum bir ümit.

Yeniden senle açarız diye,

Belki yeniden doğarız dağlar ardından doğan güneşle diye.

Yaz geldi bahar geldi ama sen gelmez oldun beklerim ben yine.

Bu yaz öbür yaz belki bir ömür.

Beklerim ben seni bir daha bulabilme ümidi ile beklerim ben.

Mezarıma geleceğini bilsem hiç düşünmeden ölürüm ben… Necip Fazıl KISAKÜREK