İnsanlar empati kurmalı. İnsanlığın temeli b olmalı hayatta.. Karşı tarafın yerine koymaktır kendini empati ya da diğer adıyla duygudaşlık; bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum veya davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek anlamına gelir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak olarak da kullanılır. Bebekler üzerinde yapılan incelemelere göre empati, yeteneğimiz doğuştan yüksek olmasına karşın uygun şartlarda hızla kaybedilebilen bir yetenektir. Empati yeteneğini sonradan kazanabilmenin yolu; açık uçlu sorular sormak, yavaş hareket etmek, yorumda bulunmak, hızlı yargılara varmaktan kaçınmak, kendi davranış ve düşüncelerimizi anlamaya çalışmak, geçmişten ders almak, olayları akışına bırakmak, kendimiz ve karşımızdakilerin davranışları için belli sınırlar oluşturmaktır. Olumlu hedefler için kullanıldığında iş birliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bu yetenek, kötü hedefler için kullanıldığında manipülasyon şeklini alır. Empati; bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması anlamına gelir. Empati ile insan ilişkileri gelişir. İnsanlar arasındaki kavgalar azalır hatta zamanla yok olur. Aile içi empati ise, aile bireylerinin karşısındaki insanı kendi yerine koyması anlamına gelir. Bu şekilde bireyler karşındakinin ne tepki vereceğini bilir ve ona göre davranır. Özellikle okullarda bu konunun üzerinde çokça durulmalı. Sürdürülebilir hayatın en temelinde empati yatar. İnsanoğlu birbirini anlayamıyor, yardım etmiyorsa iletişim kopukluğu meydana gelir. İnsanın insana sevgisi kalmaz! sağlıcakla..