Uzun yıllar boyunca “fakir adamın altını” ya da Batı dünyasında “şeytanın metali” olarak anılan gümüş, son dönemde yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı. Altın karşısında ikinci planda kalan gümüş, küresel piyasalardaki belirsizlikler ve ekonomik çalkantılarla birlikte yeniden gündeme geliyor.
Altın ve gümüş, tarih boyunca güvenli liman olarak görülse de yatırım stratejileri birbirinden farklılık gösteriyor. Özellikle savaşlar, salgınlar ve kriz dönemlerinde altın fiyatları hızla yükselirken, gümüş de son yıllarda kayda değer bir ivme yakaladı.
Son 8 ayda yüzde 65 getiri sağlayan gümüş, yatırımcıların dikkatini çekerken, bazı vatandaşlar düğün ve özel günlerde altın yerine gümüş tercih etmeye başladı.
Ordu’da mikrofon uzattığımız vatandaşların görüşleri ise ikiye bölündü:
“Altın takı olarak kullanılacaksa artık eskilerde kaldı. Ben ve yaşıtlarım gümüş takıları daha çok seviyoruz. Altına kıyasla gümüşün daha şık olduğunu düşünüyorum.”
“Benim zamanımda altın götürdüğüm birine şimdi gümüş götürülse saçmalık olur. Asla kabul etmem. Altının yeri her zaman farklıdır, kızlarımızın da altın takmasını doğru buluyorum.”
“Yatırım aracı olarak her zaman altını tercih ederim. Gümüş benim için bir yatırım aracı değil.”
Son dönemde yükseliş trendiyle dikkat çeken gümüş, kimi için altının alternatifi olurken, kimileri için hâlâ cazip bir yatırım aracı olarak görülmüyor.
