Aynalaşmaya başladık. Evet doğru okudunuz aynalaşmak.

Peki bu nasıl başladı? Ne zaman başladı? Aslında bunun cevabını çok uzaklarda aramaya gerek yok.

Yediden yetmişe herkes de bulunan akıllı telefonlara birkaç adımda, kolayca indirdiğimiz uygulamalarla ulaşabiliriz.

Geneline sosyal medya dediğimiz bu uygulamalar, insanların sanki aynı fabrikadan çıkan bir ürünmüş gibi, birbirine benzetmeye başladı. Bu algıyla belirli standartlar oluşmaya başladı.

Bu standartlara uymayan insanların da bir problemi varmış gibi ağır eleştirilere maruz bırakılıyor.

Oysa ki farklılıklar bizi biz yapar, kendimizi özel hissedebileceğimiz bir ortam oluşturur.

Eğer tam tersi birinin yaptığı şeyden etkilenip yeni çıkan her şeyi kendi bedenimizde ihtiyaç dışı yapmaya başlarsak, bizleri tıpatıp aynı kalıplardan oluşan kuklalar haline getirecektir.

Bu şekilde devam ederse de tükenmişlik hissi oluşabilir.

Bunun önüne geçmek için herkes önce kendini düşünmeli ve bulundukları bedenin, sahip oldukları yüzün bize şartlar içinde veya dışında, en güzeli en anlamlı olduğudur.

Her insan özel ve güzeldir “kalıpların dışında”.