Köy Yaşam Merkezleri, günümüz dünyasında gerçekten büyük öneme sahip bir proje…

Özellikle küresel ısınmanın etkilerini daha fazla hissettiğimiz bu dönemde, bu merkezlerin değeri daha da artıyor.

Şehir hayatının etkilerinden kaçma isteği, pandemilerin gölgesinde daha da belirgin hale geldi…

İşte bu noktada köylerimizi yeniden cazibe merkezleri haline getirmek için insanların hem bedenlerini hem de ruhlarını beslemek gerekiyor.
Proje bunun için çok çok kıymetli…

Bu merkezler sadece geleneksel kültürümüzün yaşatılması ve gelecek nesillerin yetişmesi için birer köprü değil, aynı zamanda mahallelerimizin canlılık kazanmasına katkı sağlar.

Burası, vatandaşlarımızın bir arada sevinçlerini ve acılarını paylaştığı, toplumsal dayanışmanın doruk noktası olur.

Köy Yaşam Merkezleri, mahallelerimizdeki sosyal ve kültürel hayatı canlandırmanın anahtarı adeta…

Sosyal alanların kısıtlı olduğu bölgelerde bile Halk Eğitim Merkezi Kursları yeniden canlanır ve özellikle köy kadınları için son derece önemli bir sosyal etkinlik haline gelir.

Bu merkezler aynı zamanda kadınları istihdama kazandırmada önemli bir rol oynar. Kadınlar, bu kurslar sayesinde hem mesleki yeteneklerini geliştirirler hem de ekonomik bağımsızlıklarını kazanırlar.

Tüm bu olumlu etkilerin ötesinde, köylerdeki bu merkezler, devletin vatandaşlarına olan şefkatli elini her zaman hissettiren, değerli projelerdir. Köylerimizi canlandırmak ve kırsal toplulukları desteklemek için bu tür inisiyatifler, toplumumuzun sağlığı ve refahı için kritik öneme sahip…

İlimize bu değerli projeyle 525 Köy Yaşam Merkezi kazandıran Ordu Milletvekilimiz Prof. Dr. Mahmut Özer'e teşekkür etmemek imkansız. "Akan su yosun tutmaz" derler, asıl önemli olan başkalarına yardımcı olabilmektir. Bu da emek ve çaba gerektirir.

Ordu milletvekili adayı olduğu ilk günden beri özveriyle şehrimizin tüm sorunlarına koşturan Vekilimiz Mahmut Özer’e toplumun sesi olma görevini üstlenmiş bir gazeteci olarak, şehrim adına teşekkürlerimi sunuyorum…

Kalın sağlıcakla…