Ordu’da yıllardır görülmemiş bir birlik ve beraberlik havası esiyor!

Sakın yanlış anlamayın; bu öyle “el ele kol kola” kutlaması değil.

Ortak bir haykırış “Hilmi Güler gitsin!”

Cumhur İttifakı’ndan muhalefetine, herkes tek ağızdan “Bu böyle gitmez!” diyor. İttifak ortağı Naci Şanlıtürk bile kürsülerde, sokaklarda bu sıkıntıyı anlatıyor. Düşünün, işin ciddiyetini anlamak için muhalefete bile gerek yok; yandaş bile dertli.

Belediye deseniz, kimin yönettiği belli değil. Kentsel dönüşüm krizinden tutun da elde tutulur tek bir proje olmayışına kadar her şey muamma. Şehri yönetenlerin işi gücü reklam panolarında “güllük gülistanlık” masalları yazmak.

Gerçek hizmet? O da ne?

Bir de yolsuzluk iddiaları var ki, kulislerde fısıltıdan çıkıp sokaklara kadar inmiş durumda. Borçlar desen almış başını gitmiş; ama “hizmet” diye gösterilen hiçbir şey yok!

Millet soruyor “Bu borcun karşılığı nerede?” Cevap veren yok!

Belediye PR ajansı gibi çalışıyor; bütçeler reklam afişlerine, sosyal medya şovlarına gidiyor. Vatandaş ise yolda yürüyemez hale gelmiş.

Bir atılım olur mu bilinmez; ama halkın gözü açıldı. Artık hizmet görmek istiyor. Göstermelik projeler, temsili açılışlar değil; gerçekten dokunan işler istiyor. Şehrin tek projesi PR olunca, hizmet dedikleri de reklam panolarından ibaret kalıyor.

Velhasıl Ordu’da herkes aynı fikirde!

Bu işin böyle gitmeyeceği çoktan belli oldu. Şimdi sıra “reklam panoları” devrini kapatıp “gerçek hizmet” devrini açacak birilerini bulmakta!